İlaçlar ve kimyasallar ile siğil tedavisinde bir çok seçenek bulunmaktadır. Bunların bir kısmı immün modülatör mekanizma ile bağışıklığı tetikleyerek bir kısmı da siğili tahrip ederek etki gösterir.

İmmün modülatör etki ile etki eden ilacın %5’ lik formu haftada 3 kez gece yatmadan önce siğil üzerine uygulanır. Uygulamadan 6-10 saat sonra su ve sabunla yıkanmalıdır. Maksimum 16 hafta uygulanabilir. Mukozal yüzeylere uygulanmamalıdır. Ciltte kızarıklık, tahriş, sertlik, kanamalı yara, erozyon, içi su dolu kesecikler ve bazen de renk kaybı oluşabilir. Sistemik yan etkisi yoktur. Tedavi başarı oranı %40-70 dir.

Hücre bölünmesini engelleyici aktivitesi sayesinde siğillerde hücre ölümüne sebep olarak etki göstreren bir diğer ilacın başarı oranı %45-77’dir. Bazı durumlarda ciddi sistemik yan etkilere neden olabilir. Gebelerde kesinlikle kullanılmaz. Kimyasal yanıklara yol açabilmesi nedeniyle tedavi mutlaka hekim kontrolünde yapılmalıdır. Maksimum tedavi süresi 4 haftadır. İlaç çok az miktarda uygulanmalı ve uygulama alanı 10 cm² ‘yi aşmamalıdır. En sık yan etkileri yanma, kızarıklık, ağrı, kaşıntı, şişmedir.

Aktif içeriği yeşil çaydan elde edilen diğer bir ilacın başarı oranı %54-65’dir. %15’lik merhem formu günde 3 kez tüm lezyonlar kayboluncaya kadar kullanılır. Maksimum tedavi süresi 16 haftadır. Kullanım sonrası uygulama yerlerini yıkamaya gerek yoktur. En sık görülen yan etkiler kızarıklık, kaşıntı, yanma, ağrı, ülser, ödem ve içi su dolu kabarcıklardır.

Kimyasal yöntemlerde uzun bir tedavi suresi gerekebileceği bilinmelidir. Bu süre lezyonun büyüklüğüne ve sayısına bağlıdır. Tedavilerde yanıt birkaç seansta elde edilebildiği gibi bazı olgularda tedaviye geç yanıt hatta yanıtsızlık olabilmektedir.

Hekim tarafınca uygulanması gereken dikkat gerektiren bir diğer tedavi yöntemi proteinlerin kimyasal yapısını bozarak etki gösterir. Bu tedavi yönteminde de fazla yan etki görülmektedir.

Yukarıda görüldüğü gibi ilaçların tedavi başarı oranları düşük ve orta düzeydedir.

Kullanım zorlukları ve yüksek nüks oranları göz önünde bulundurulduğunda çevre dokulara yayılmasına fırsat vermeden lazer, radyofrekans ve elektrokoter ile siğilin kısa sürede top yekün yok edilmesi hem başarı oranının yükselmesi hem de nüks oranının düşürülmesi açısından tercih edilmelidir.

“Kliniğimizde, tüm tedavi yöntemlerini uygulama imkanımız olmasına rağmen, yüksek başarı oranı ve düşük nüks oranı nedeni ile lazer tedavisini öncelikle tercih etmekteyiz.”