CIN terimi cervical intraepithelial neoplazi kelimelerinin kısaltılmış halidir. Türkçe karşılığı rahim ağzının epitel hücreleri içerisinde sınırlı kanseri anlamındadır. Terimin içerisinde her ne kadar kanser tabiri varsa da bu durum henüz kansere dönüşmemiş bir olayı ifade etmektedir. Zaten yeni patoloji sisteminde (Bethesta Sistemi) neoplazi (kanser) tabiri kaldırılmış yerine lezyon terimi getirilmiştir. Yeni sistemde LSIL ve HSIL ifadeleri kullanılmaktadır. LSIL düşük dereceli epitelyal lezyon, HSIL yüksek dereceli epitelyal lezyon anlamındadır. LSIL CIN 1 ile aynıdır. HSIL CIN 2 ve CIN 3 ile aynıdır. Patoloji raporlarında çoğunlukla her iki sistem kullanılarak sonuç verilir.

Smear sonucunda ya da biyopsi sonucunda CIN 1 (LSIL) sonucu çıkan hastalar hiç tedavi verilmeden kendi hallerine bırakılsalar bunların %62,7’si geriler yani normale döner, %18,6’sı değişim göstermez ve aynı kalır, %18,6’sı ise CIN2/CIN3 (HSIL)’e ilerler.

CIN 1 (LSIL) ‘in kansere ilerleme ihtimali %0.15 iken CIN2/CIN3 (HSIL)’in kansere dönüşme ihtimali %1.44’ dür. Sonucu CIN 1 (LSIL) çıkan hastalar %47.39 ihtimalle kendiliğinden normale dönerken, CIN 2/CIN3 (HSIL) çıkanların %35.03 ‘ü CIN 1 (LSIL)’ e geriler.